#EFSANEOLMAK
Maviler, pembeler, sarılar, siyahlar, morlar, kırmızılar, yeşiller...
Kimileri bangır bangır hayatın gerçeklerinde, kimisi içerimizde kendi suskunluğumuzda yılların ötesinde...
Bir varmış bir yokmuş diye başlardı rahmetli anne annemin kulaklarımdaki 60 uzun yıl öncesinin,
35 yıl önesine kadar kulaklarımda kalan deyişleri... Hayatı tecrübesi ile, yaşanmışlıkları ile klasik bir Türk kadını olarak yaşamıştı ninem Keziban Aba... Güneyden Kuzeye akan bir hikayenin yarınlarda efsane olacak anıların kahramanı idi... Soğuk 1963 yıllarında Larnaka'da mukavemetçi halkımıza mücahit erkeklerimize uzun soğuk kış geceleri sabahın ilk ışıklarına kadar sıcak çay dağıtması, direniş ve varoluş öykümüzde 60'lı yıllarda Türk Bayrağı göğsünde kasabanın mukavemetçi erkekleri ile birlikte daha o yıllarda ' Ya Taksim Ya Ölüm' sloganları ile kahraman Kıbrıslı Türk anası, kadını, ninesi Larnaka ve çevresinin Keziban Abası.......
İşte böyle bir anekdotla duygularım debreşti bugün...
Başlıyan Sonbaharla, yaşanacak uzun soğuk özlediğimiz Kışla birlikte... Paletimdeki renklerden kırmızı, yeşil, mavi ve sarı döküldü fırçamın ucuna... Denizi, ovalarını, gökyüzünü, savaşı ve getirdiklerini götürdüklerini... Hep öyle der düşünürler vede çok sevdim... Efsaneler gerçek hikayelerden doğar... Doğru söze ne demeli... İtirazı olan mı var... Buyursun bir sade kahve içelim konuşalım görüşelim... Her kişi kendi hikayesini yaşar, her insan kendi tecrübeleri ile dünden bugüne gelir...
Bir Bülent Günkut hikayesinin 60 uzun yıl öncesinden bugün kalemimin ucuna dokunan cümlelerinden oldu Keziban Nenem, anne annem... Sizin Keziban Abanız... Her özel günde İskele Kabristanlığında huzurunda, 35 yıl önce onu kaybettiğimiz sıcak yaz gibi aynı hasret ve özlemle dünü yaşarım o yıllara dönerim... Yanında rahmet ve saygı dualarımızın hiç eksilmeyeceği 13 yıl önce kaybettiğimiz canım Anam gibi... Ana kız birlikte rahmet dualarımızla yaşamlarındaki gibi yan yana omuz omuza İskele Kabristanlığında...
Ben atalarımdan böyle gördüm...Bir duruş bir ciddiyet ve vakur bir onur gerek yaşamdaki başarı çizgisinde... Kaliteden uzak, ciddi bir yol haritası olmadan, ağzından çıkacak her kelimeyi en az 2 kere düşünüp 1 kere söylemek esasından uzak yapacaksan işlerini Kusura Kalmayın ama... Yapmayın....Bırakın her insan kalitesi ile kendi çizgisinde yaşasın, yaşatsın hikayesini.....
Eğitim, tecrübe ve beşikten başlıyan kültürle yoğrulan yaşamlardan oluşur hikayeler.....
Ve ardından efsaneleşir, markalaşır bütün yaşanmışlıklar... Sevmekle başlayan yolculukların adıdır ve genel tümcesidir '' Kalite asla tesadüf değildir ''...
Eylül ilk yarısından yeniden bir Merhaba sana sana sana.........
Günkut sizi seviyooo
Bülent GÜNKUT
Yorumlar
Yorum Gönder