POSTA KUTUSU VE MÜHÜRLENMİŞ İSKELE MEKTUPLARI................
Yaşam denen uzun havanın ve veya türkünün, şarkının, neresinden bir şeyler çalmak, söylemek, aklına gelir diye bir soru alsam kendi kendime bir gün, 'İnanın da neresinden almayım' derdim... Gerçekten öyle hangi yılları geride bırakırım ki... Beş, on, yirmi yaşlı yıllar... Ardından kırklı yaşlara kadar geçen çekirdekten aile olmaya, yaşamın duruşu... Kısmet ve nasip ise evlilik, çoluk çocuk...Ver elini emeklilik denen yaşamanın belki de en cazibe merkezi dönemi 'Hayat Şarkıları elliler, altmışlar ve yetmişler.....''
Hayatın yaşanası dönemlerinden ilk çocukluk yıllarım, bir deniz kasabası olan Kıbrıs adasının güneyindeki Larnaka... Allahıma bin şükürler olsun ilk yirmi yaşa kadar geçen anaokul, ilkokul, ortaokul yıllarım ve mütevazi küçük deniz kasabamızda eş dost arasında -baba yüzü hiç görmeyen iki kardeş biz- ana ve baba duruşunda bir anneanne ve bir ana gibi ana...
Hiç Baba demedim... Baba kavramını hep komşu çocuklardan onların ailelerinden duyduk ben de, benden bir yaş küçük kız kardeşimde...
Öyle bir anneanneye sahip olmak, onun yetiştirdiği bir ana ile Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi ile süren tarihi süreçde 1955, 1963, 1968, 1974 leri yaşamak... Atatürk çocukları olarak büyüdük ilk öğrendiğimiz şiirle bile... YAŞASIN ATATÜRK dedik ilk şarkılarımızda... Ve de iki kavram daha... BARIŞ ve ÖZGÜRLÜK....
1960'lı yıllarda Larnaka'daki küçücük ama huzurlu mutlu evimizin önünden geçen yol bizi İngiliz döneminden kalan mühürlenmiş mektuplarımızın postalandığı Larnakalıların Meydanlık adını verdikleri, Kasap Ahmet Dayımızın, Hamamcı Hediye Abaların, Adem Dayının, Berber Nuri Dayımın, Yoğurtçu Emine Ablanın, Kunduracı Fahri Dayımın, Aliye Ablanın, Gazeteci Mehmet Dayım, Helvacı Hüseyin Dedemin, hatta Belediye Başkanı aynı zamanda Diş Doktoru Sadi Beyin Meydanlığına taşırdı kasaba halkının o bölgesinin insanlarını... Meydanlıkdan geçer yaya Behiye Hanımın Konaklarındaki 1963 savaş yılları okulumuza ulaşırdık...
Kasabanın Türk Postanesinden alınan pullar ile mühürlenmiş mektupların şık kendine özel tarzı ile POSTA KUTUSU'na atılması bir başka nostaljik anı kaldı bizlere... Nice umutlara, sevinçlere, kavuşmalara özlemlere umut ışığı gönderilen mühürlenmiş mektuplar ve Larnaka Meydanlık anılarımda birden öne çıktı sizler için... Onlarca yıllık yaşam, yarım asırı aşan maşallah bir ömür 'Yok mu Günkut başka aklında kalanı' diyeceksiniz... Var var...Olmaz mı... Ama nasıl unutulur şu müthiş savaş yılları dediğimiz 1963 ve sonrası ilk çocukluk yıllarım... Mutfaklarımızda zaman uygun yemeklerin en lezizi, çorbanın tadı, kızarmış ekmek ile margarinin bile bir başka afiyetle sofralarımıza kurulması vardı... Komşuluklar bir başka... Dostluklar bir başka idi... Bizim köşeden taa Meydanlıka kadar mevsime göre sohbetler, pişirdiklerinden değişimler, kahve buluşmaları ve acıyı tatlıyı paylaşmak adına geçen muhteşem yıllar...
Baba yerinde bir anneanne, ana gibi bir ana iki öksüz ama duruşlu onurlu gururlu iki kardeşin, binlerce sizlerin de yaşadığı gibi unutulmaz çocukluk yıllarından bir kesit idi Mühürlenmiş Mektuplar ve Meydanlık Posta Kutusu.... Larnaka'da bir deniz kasabasında şimdi gidenler, kalanlar ve yarınlardaki anıları ile kıymet bilen kadirşinas sizler ve yazılarımla bendeniz...
Bir şarkı gibi fısıltılar geliyor belki de kulaklarınıza,'yarın yeni bir gün olacak' gün batmadan ilerle........................
SAYGLARIMLA
SİZİ SEVİYORUM....
BÜLENT GÜNKUT
Yorumlar
Yorum Gönder